26 Eylül 2008 Cuma

number three

cylonların ve insanlığın kaderi açısından çok önemli rolü olan bir modeldir number three, ya da insan ismiyle d'anna biers. insan görünümlü cylonlar içinde en çarpıcı "sonu" yaşamıştır en başta: kutulanmıştır.

kutulanma işlemi, bir modelin tüm kopyalarının ve tüm hafızasının ortadan kaldırılmasıdır. kopyalar ve anılar yok edilmez ama bir nevi tedavülden kaldırılır. ancak tüm insan görünümlü cylon modellerin oy birliği ile yapılabilecek bu işlemin number three'nin başına gelme sebebi kendisini tek tanrı'nın seçilmişi olarak görmesi ve bu ilahi görevinin de son beşlinin arayışı olmasıydı. kendi yoluna o kadar çok inanıyordu ki yosun gezegenindeki insan-cylon kapışmasında diğer modellerin oy birliğiyle aldığı kararlara uymayı reddetti. bu itaatsizliğin sonu da kutulanmak olmuştu.

filmi başa sararsak number three'yi ilk olarak battlestar galactica'nın günlük hayatını konu alan bir kısa film çekmek isteyen bir muhabir olarak görüyoruz. adı da d'anna biers. bu ad onunla o kadar bütünleşmiş durumda ki diğer modeller de onu genelde bu isimle çağırıyor. ancak karıştırmamak gerekli ki son beşlinin peşinden giden kopyanın adı sadece d'anna ve muhabir kopyadan farklı.

muhabir kopyanın en önemli başarısı sharon agathon'un beklenmedik hamilelik haberini diğer yedi modele iletmek olmuştu. böylece cylonlar kendi türlerinin de insanlarla üreyebileceğini öğrendi. bu kopya ve bilinci the hub- yani merkezin yok edilmesi ile birlikte sonsuza dek yok oldu.

asıl önemli kopya ise sadece d'anna olarak bilinen number three kopyasıydı. kendisini öncelikle caprica'da güçlü ve etkili bir pozisyonda görüyoruz. kesinlikle insan ırkı karşıtı ve duygusuz bir görüntü çiziyordu. william adama'yı vurup öldürülmüş olan sharon valerii'nin dirilme sonrası yaşadığı travma için caprica six'i görevlendimişti. oysa ki d'anna göründüğünden çok daha kurnazdı ve asıl amacı şüphelendiği caprica six'in sakladığı ruh halini ortaya çıkarmaktı. nitekim caprica six, bir insanı kurtarmak için d'anna'yı öldürmüştü.

new caprica'da da gene önde gelen bir kopya olarak karşımıza çıkıyor d'anna. ancak içindeki giderek artan huzursuzluk ve boşluk yüzünden ruhsal durumu kötüleşiyordu. bir falcı kendisine gerçek sevgiyi bulduğu zaman her şeyin değişeceğini söylemesine inanmamıştı. ancak insanların new caprica'dan kaçışı sonrası yıkıntılar arasında hera agathon'u görünce d'anna'nın tüm hayatı değişti. gerçekten sevgiyi bulduğunu düşündü ve kendine yepyeni bir yol çizdi.

d'anna'nın gaius baltar ile de ilişkisi olmuştu. hatta caprica six ile birlikte üçlü bir ilişki de diyebiliriz buna. d'anna giderek kendini tek tanrının seçilmişi olarak görürken, baltar ise görülerindenki six'ten aldığı bilgilerle kendisinin asıl seçilmiş olduğunu düşünüyor (esasen kendisinin son beşliden biri olduğunu umut ediyordu) ve d'anna'yı manüple ediyordu.

son beşliyi belirli belirsiz görmeye başladığı görüler başlayınca; bunu daha sık deneyimlemek için d'anna sürekli kendini öldürtmeye başladı. bir keresinde bir centurion'a kendisini vurma emri verdiğini görüyoruz. en sonunda kendi hakkındaki gerçeği öğrenmek için hybrid'e gitti ve o da ona temple of five'a -beşler tapınağı giden yolun tarifini verdi.

beşler tapınağının bulunduğu yosun gezegenindeki insan-cylon kapışmasında william adama'nın tehditi sonucunda cylon modelleri tüm gemilerini geri çekme kararı almıştı. ancak orada bulunan başka bir number three kopyası tüm cylon modellerinin oy birliğine karşın bu karara uymayı reddetti. içinde d'anna dışında gaius baltar ve number one da bulunan bu gemi beşler tapınağına yönelmeye devam etti ve sonrasında tapınağa girdiler. insanların tapınağa kurduğu tuzak galen tyrol'ün bir türlü patlamayı gerçekleştirememesi yüzünden başarılı olmamıştı. gezegenin yakınında supernova harekete geçerken tapınağın tepesinden tuhaf bir ışık huzmesi oluştu ve number one, d'anna'nın amacını anladığı için onu öldürmeye çalıştı; ancak tetikte olan gaius baltar tarafından vuruldu.

d'anna sonunda çok istediği şeyi başardı ve son beşlinin yüzünü gördü. onları görürken bir kez konuştu: "You... forgive me... i had no idea." yani "beni bağışla. bilmiyordum." bu cümlesiyle işkence yapıp gözünü çıkarttıkları saul tigh'ı mı yoksa başka birini mi kasdediyor henüz bilmiyoruz.

son beşlinin yüzünü görür görmez d'anna fenalaştı ve bedeni iflas etti. gaius baltar da son beşlinin kimliğini öğrenemeden galen tyrol tarafından yakalandı.

tekrar dirildiğinde d'anna'yı itaatsizliğinin cezası bekliyordu. tüm cylon modellerinin oy birliği ile tüm number three kopyalarının kutulanmasına karar verilmişti. bu kararda son yediliye düşünülmesi bile yasaklanmış son beşli hakkında bildikleri ve bu konudaki yıkılmaz kararlılığı da etkili olmuştu.

ancak devir değişti ve cylon iş savaşı patlak verdi. son dörtlünün cylon raiderlar tarafından tanınması sonucunda bir number six kopyası olan natalie'nin önderliğindeki modeller d'anna'yı tekrar diriltmek ve son beşli hakkındaki gerçeği öğrenmek istedi. d'anna'ya en çok karşı çıkan number one, cavil'in önderliğinde bu işin sonu iki tarafın da birbirini yok etmek istemesine kadar ilerledi.

isyancıların merkezi yok edeceklerini anlayan cavil ve boomer, d'anna'yı dirilttiler. cavil, d'anna'ya yalan söyleyip kafasını karıştırmayı denese de çabasının sonucunda kırık bir boyundan fazlasını alamadı. d'anna intikamını almış ve karl agathon ve sharon agathon tarafından kurtarılarak, isyancıların yanına geçmişti.

d'anna insanlarla karşılaşınca son dörtlüye onlara katılma çağrısı yaptı ve bu çağrısına tory foster hemen cevap verdi; ancak diğer üçlü buna yanaşmadı. ayrıca d'anna'nın son beşliden dördünün galactica'da bulunduğunu söylemesi de kafaları karıştırdı. son dörtlüyü almak için o sırada ana gemide bulunan insanları rehin alıp öldürmekle tehdit eden d'anna ile saul tigh'ın cylon olduğunu öğrenip kontrolü kaybeden william adama yerine oğlu lee adama, on iki koloninin başkanı olarak başarıyla boy ölçüştü ve onu kalan üçlüyü öldürmekle tehdit etti ve sonuçta iki taraf da uzlaşarak dünyayı bulmaya karar verdi. dünyayı bulduklarında ise malum, yüzünde korkunç bir şok ifadesiyle etrafı seyreden çaresiz birini görüyoruz.

yaşadığı umutsuzluk sonrası dünyada kalıp atalarının kalıntıları arasında ölmek isteyen d'anna; tüm bu döngünün kaçınılmazlığından bıktığını ve bununla savaşmanın bir anlamı olmadığını düşünüyordu. ayrıca peşindeki cavil'in ekibinden ötürü de korku içinde. umutsuzluk içindeki d'anna bir son beşli üyesi olan saul tigh cesaret veriyordu.

merkez yok edildiğinden ve diriltilmiş tek kopya da d'anna olduğundan artık evrende başka number three kopyası yok. aslında artık d'anna'nın gerçek anlamda bir "insan" olduğunu söyleyebiliriz. son olarak number three'yi bir zamanlar ülkemizde de pek meşhur olan xena dizisinin unutulmaz başrol oyuncusu lucy lawless canlandırıyor.

Hiç yorum yok: